Tövbe eden rahip
Kıbrıs’ın Zesiz kentinde bir ticari merkez vardı ve merkezin yakınında aziz Filokzinis adına bir manastır inşa edildi. Bu manastırda Isidoros adında yaşlı bir rahip yaşıyordu. M.S 6 Y.Y. bu rahip zamanının çoğunu ağlayarak harcıyordu. Insanlar onu taziye etmeye geldiklerinde, onlara başından geçen bu hüzünlü olayı anlatıyordu: “Ben dünyanın en günahkâr insanıyım, bu dünyada Adem ile Havva’nin yaradılışından bu yana, benden daha fazla günah işleyen insan yok. Benim fazla abarttığımı sanmayın, işlediğim günahı şimdiye kadar hiç kimse işlememiştir. Rahip olmadan önce, imanlı hiristiyan ve saygılı bir eşim vardı ve o zamanlarda ben putlara tapıyordum. Günün birinde eşim yaşadığımız bölgenin yakınında komünyon almak için Pazar ayinine gidecekti. Ona mani olabilmem için her türlü hileyi denedim ama başaramadım. Eşim kiliseye gitti ve komünyonu aldı. Lakin eve geldiğinde, zorla ağzını açtım ve ağzında kalan kutsal komünyon parçalarını çıkardım, ardından pencereyi açtım ve kutsal komünyon parçalarını pencerenin altında bulunan hendeye attım. O anda gökten inen güvercinin, kutsal komünyon parçasını alıp tekrar göklere yükseldiğini gördüm. Olan olaydan iki gün sonra, siyah ve parçalanmış elbise giyen siyah bir adam önümde durdu ve bana bu sözleri söyledi. Ikimiz aynı cezayı çekeceyiz dedi. Adama, sen kimsin diye sordum? Adam bana bu cevabi verdi; ben, Tanımız olan Mesih’i, çarmıha gerilmeden önce tokatlayan kişiyim diye cevap verdi. Bu sözleri bana söyledikten sonra kayboldu”. Ardından, rahip bu sözlerle konuyu kapattı: “Bu sebepten dolayı surekli ağlamaktan vazgeçemiyorum.”
Dimyan Yakupoglu