4.Sevgilim benimdir, ben de onun; zambaklar arasında koyun otlatıyor.
Nissalı Gregorius’un vaazlarından
Tüm sürünü omuzlarında taşıyan sen, ey iyi Çoban, nereye otlamaya gidiyorsun? O tek kuzu, omuzlarına aldığın tüm insan doğasını gerçekten temsil ediyor. İstirahat yerini göster bana, taze ve besleyici otlaklara götür beni. Adımla çağır ki, bir kuzucuk olan ben, sesini duyabileyim ve böylece sonsuz yaşama kavuşabileyim “Canımın sevdiğini göster bana” (Neşide 1,6).
Sana gerçekten öyle sesleniyorum, çünkü adın tüm adların ve anlayışların üstündedir. Sağduyulu yaratıkların evreni, onu ne söyleyebilir ne de anlayabilir. O halde adın tüm iyiliğini yansıtarak, ruhumun sana karşı olan sevgisini ifade eder. Beni bu denli sevdikten sonra, seni nasıl sevemez olurum! Beni öylesine sevdin ki, otlağındaki sürü için yaşamını feda ettin.
Bundan daha yüce bir sevgi hayal edilemez. Kurtuluşumu yaşamınla ödedin sen.
Bulunduğun yeri bana bildir (bak. Neşide 1,7) ki, ben bu sağlığa yararlı yeri bulayım ve göksel besinlerle besleneyim. Çünkü onunla beslenmeyen, sonsuz yaşama kavuşamaz. Yap ki, serin kaynağa koşayım ve susamış olanlara sunduğun o Tanrısal sudan ben de içebileyim. Yap ki, mızrağın böğründe açtığı kaynaktan içercesine içeyim. İçin, için! Bu su, ölümsüz yaşama akan bir kaynak oluyor (bak. Yuh. 4, 14).
Beni bu otlaklara kabul edersen, öğlen vakti hiç kuşkusuz istirahatımı sağlayacaksın ve huzur içinde uyurken, gölgesiz ışıkta uzanacağım. Güneş dikey parlayınca öğlen vaktinin gerçekten gölgesi yoktur. Odalarındaki çocuklarını kabul ettiğinde, öğlen vaktinde beslediklerini istirahat ettireceksin. Oysa hiç kimse, ışığın ve gündüzün çocuğu değilse, bu öğlen istirahatına layık sayılamaz. Gecenin ve sabahın karanlıklarından, yani başlangıcı ve sonu ile kötülükten aynı şekilde uzak kalmış olan adalet güneşi tarafından onda istirahat edebilmesi için “öğlen”de “öğlen”in içine yerleştirilir.
Açıkla bana: nasıl istirahat etmeli ve nasıl otlamalı; hangisidir “öğlen” paydosunun yolu? Açıkla ki, gerçeği bilmediğimden elinin rehberliğinden uzaklaşıp, yabancı sürülere katılmayayım.
Allah’tan ona gelen güzellikle etkilenen ve mutluluğun ne şekilde sonsuz olabileceğini anlamak arzusunda olan neşidelerin gelini bunları söylüyor.
Kaynak: Meryemana.net