Luka’nın 2. Pazarı Vaazı
(Luka 6:31-36) ‘’Altın kural’’
Bugünkü vaaz aziz Luka’nın anlatımında geçen Dağdaki Vaazdan alınmıştır, ve içinde İsa Mesih’in düşmanlarımızı sevmekle ilgili zorlu sözlerini duyuyoruz. Başkalarının bize yapmalarını istemediğimiz şeyleri, bizim de başkalarına yapmamamız gerektiği düşüncesine sahibiz. Gerçekten de bu düşünceyi birçok dinde bulabiliriz, Mesih zamanında yaşamış olan Yahudilerin hepsi bunu biliyordu. Bununla birlikte İsa Mesih bu kuralı aştı ve olumsuz emri olumlu emre çevirdi. başkalarının bize nasıl davranmalarını istiyorsak bizim de onlara öyle davranmamız gerektiğini söyledi. Ve O, bunun da ötesine giderek başkalarına olan sevgimizde karşılık beklemememiz gerektiğini söylüyor. Ve biz onları sevip onların da bizi seveceklerini umut etmemeliyiz, karşılık olarak hiçbir şey beklememeliyiz. Bizi, belki de prensip olarak düşmanlarımızı, bizi hiç sevmeyenleri sevmeye çağırıyor.
Bu öğretilerde, İncil’in gerçek radikal doğasını görüyoruz. Kendimize karşı dürüst olursak ki muhtemelen bunun imkansız olduğunu kabul etmeliyiz- bize zarar verenleri sevmek ve bize zarar vermeye devam etmelerini kabul etmek! Fakat Mesih, bugünkü İncil’in son sözlerinde bize bir ipucu verir: “Göklerdeki Babanızın merhametli olduğu gibi siz de merhametli olun’’
“Bu, soyut bir komut ya da yaşayamadığımız bazı dış standart değildir. Kendimize göre sevemiyoruz. Ama Tanrı sevgisine özen göstererek sevmeyi öğreniriz. Çünkü Tanrı, her ayin’de tekrarladığımız gibi “İnsanlığın sevgilisi” dir ve sadece hayatımızdaki sevgisini görmeye başladıkça O’nun sevgisini yavaş yavaş paylaşmaya başlayabiliriz, O’nun insanları gördüğü gibi görmeyi öğreniriz, ve belki de onun ölçülemeyen merhamet okyanusundan birkaç damla elde edebiliriz. Amin
