/ Manevi yaşam / Diriliş Bayramı öncesi Büyük Oruç Dönemi

Diriliş Bayramı öncesi Büyük Oruç Dönemi

 

(Megali Sarakosti)

Oruç, Dua, Ayinler, özel dualar, tövbe ve itiraf gizemi

Ortodoks Hıristiyanlıkta Paskalya’nın (Dirliş Bayramı) o eşsiz coşkusunu kutladığımız bayram gününden 49 gün önce Büyük Oruç dönemi başlar.

Oruç, Tanrı’yı hoşnut etmek için yapılan bir eylem değildir. Ve kendi günahlarımızı cezalandırma yöntemi de değildir, bu yüzden acı çekerek günahlarımızın bedelini ödeme yolu olarak düşünülmemelidir. Çünkü Mesih İsa günahlarımızın bedelini çarmıhta ödemiştir. Kurtuluş imanlılara Tanrı’dan bir armağandır, açlığımız veya susuzluğumuzla elde edebileceğimiz birşey değildir. Oruç, kurtuluş yolunda iyi meyve vermemizi sağlayacak bir eylem tarzıdır. Oruç tutarak gözlerimizi Tanrı’ya ve O’nun Kutsal Kilisesine çeviririz. Dua ve oruç bir bütündür, duasız oruç olmaz. Tanrı’nın kendisi tarafından öğretilmiş, imanlıyı geliştirici bir yoldur. (Matta 6: 16-18) Oruç bir gösteriş yolu da değildir. Oruç sonrası oburluk yapmak orucun mantığına aykırıdır, o yüzden oruç tuttarken sürekli Tanrı’ya, “bizi gözetlemesi ve dizginlemesi” için yalvarmalıyız.

https://www.ortodokslartoplulugu.com/ayinler-dualar/ibadetname/

Kilisemiz bizlere orucu bir zorunluluk olarak göstermez fakat insana yararlı olan mükemmel bir seçim olduğunu öğretir. Sağlığı el veren ve engeli bulunmayan her Ortodoks birey oruç tutmalıdır. Ancak bu bir öneridir ve kişinin kendi seçimine kalmıştır. Peygamber Musa, Sina dağında Tanrı’nın huzuruna çıkmadan önce 40 gün oruç tutmuştur. Peygamberler kendilerine bildirilen Tanrı sözünü bildirmeden önce oruç tutmuşlardır. Mesih İsa da insanlara öğretmeye başlamadan önce 40 gün boyunca oruç tutmuştur. Aziz Elçiler ve İlk Hristiyanlar da oruç tuttuyorlardı. Elçilerin Kanunlarıyla oruç günleri ayarlanıyor. İmanlıların yaşamında orucun mucizevi sonuçlarını çok iyi tanıyoruz. Tabii ki  oruç tek  asıl amaç değildir, fakat yüksek manevi amaçlarımıza ulaşmamız için önemli bir araçtır. Bizim tutkularımızı bastırmamıza, Kutsal Ruh’un meyvelerini almamıza, dolayısıyla tanrısallığa ulaşmamıza gerekli olan Tanrı’nın Lütfuna yanaştıran Tanrı’nın İradesine itaat etmemizle doğrudan bağlantılıdır.

Büyük Oruç dönemide, Aziz Efrem’in duasında dediği gibi, kişinin kendisini tanıma ve kötü yönlerinden arınma dönemidir. İmanlı kendisini tamamen Tanrı’nın eline bırakarak, tam bir güvenle oruç tutar, Tanrı’ya kendisini yenilemesi için yalvarır ve Kutsallık yolunda ilerlemek için savaş verir. Elbette ki bu sadece Büyük Oruç Dönemi ile sınırlı değildir fakat bu dönem birçok imanlının hep beraber savaş verdiği ve hep beraber Tanrı’ya övgüler yükselttiği özel bir dönemdir. İmanlılar orucun sonunda kutlayacakları sonsuz lütfu, Tanrı’nın kendileri için neler yaptığını ve Mesih İsa’nın insanlar uğruna çektiği cefaları ve Çarmıh’tan gelen yenilenmeyi düşünürler. Bu sebeple Oruç döneminde, kilise ayinleri boyunca Kutsal Kitap baştan sona kadar okunur. Dolayısıyla bu dönemin ayinleri Eski ve Yeni Ahit’ten büyük pasajlar içerir. Ayrıca Kutsal Babaların yorumlarını açıklayan vaazlar verilir, kiliseye sık sık toplanılır ve imanlılar tövbe edip günah itirafında bulunur.

https://www.ortodokslartoplulugu.com/manevi-yasam/gunah-itirafina-hazirlananlar-icin-bir-kilavuz/

Af Pazarı ile tam oruç başlar ve Paskalya Ayini’nin bitimine kadar devam eder.

Aradaki özel günler haricinde, Paskalya orucu boyunca et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, herhangi bir hayvansal gıda veya hayvansal içerikli gıda ve alkollü içecekler tüketilmez. Sadece topraktan gelen ürünler yenir. Hafta içinde yağsız yiyecekler (tam oruç), hafta sonu ise yağ ve az miktarda şarap tüketilebilir.

9 Mart – 40 Sivas şehidi, 26 Mart – Giritli Aziz Andreas’ın Büyük Kanonu günlerinde yağ ve bir miktar şarap tüketilebilir. 25 Mart – Meleğin Müjdesi ve Dallar Bayramında (Paskalya pazarından önceki Pazar) ise balık tüketilebilir. Diğer cumartesilerden farklı olarak sadece Kutsal Cumartesi (Paskalya’dan bir önceki gün) günü yağ ve şarap tüketilmez, tam oruçtur.

Paskalya Orucu dönemi boyunca her Pazar gününün bir önemi vardır, bunlar anılır, kutlanır. Yukarda da değindiğimiz gibi tam oruç dönemi Af Pazarı ile başlar. Ayin sonrası tüm cemmat birbirinin ellerini ve yanaklarını öperek karşılıklı af dilerler. Ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki makaleyi okuyunuz. (bu sene af pazarı 1 Mart)

http://oodegr.co/tourkika/eortes/kyriaki_syggnwmis.htm

Tüm Ortodoks Kiliselerinde Af Pazarından sonraki her Cuma gece duasından sonra, Kutsal Tanrı-doğuran Meryem Annemize övgü sözlerinden oluşan Akatist İlahi okunur.

www.oodegr.com/tourkika/prosefxes/akathistos.htm

Pazartesi, Salı ve Perşembe gecesi Oruç Dönemine mahsus Gece Duası okunur. (Megalo Apodipno)

https://www.ortodokslartoplulugu.com/ayinler-dualar/oruc-doneminde-okunan-gece-duasi/

Takip eden haftalar ise sırasıyla şöyledir:

1.Ortodoksluk Pazarı (İkona düşmanlarına karşı): Bu pazar gününün konusu, gerçek inancın (Ortodoksluk) zaferidir, “Bize dünyaya karşı zafer kazandıran, imanımızdır” (1. Yuhanna 5:4). Ayrıca Kutsalların ikonaları, insanın “Tanrı’nın suretinde ve benzerliğinde yaratıldığına” (Yaratılış 1:26) ve arınma yoluyla Tanrı’nın yaşayan imgesi olarak kutsallaşıp Tanrısallaştığına tanıklık eder. (bu sene 8 Mart)

http://oodegr.co/tourkika/eortes/kyriaki_orthodoxias.htm

2.Selanikli Kutsal Gregory Palamas Pazarı: 1296 yılında Küçük Asya’da doğmuş olan Kutsal Gregory çocukluğunda ailesi ile birlikte Konstantinapolis’e (İstanbul)  yerleşir ve daha sonra çileci bir yaşam sürmek için Athos dağına gider. Uzun süre orada yaşayan Tanrı’nın kutsalı, rahatsızlığı nedeniyle Selanik’e yerleşir ve daha sonra Selanik Metropoliti olur. Ortodoks imanımız hakkında kitaplar yazmış, vaazlar vermiş ve Tanrı halkına elçiler gibi harika bir şekilde hizmet etmiştir. Ortodoks inancının eşsiz bir savunucusu olan Kutsal Gregory  1359 yılında dünya yaşamından ayrılmıştır. Duaları beraberimizde olsun.(bu sene 15 Mart)

http://oodegr.co/tourkika/eortes/Gregory_Palamas.htm

3.Kutsal Çarmıh’ın Pazarı: Kutsal Çarmıha Saygı Pazarı olarak da adlandırılan Kutsal Çarmıhın Pazarı, büyük oruç devresinin üçüncü pazarıdır. Bu Pazar günkü törenlerde çarmıh özel olarak onurlandırılır ve böylece inanlılar Mesih’in çarmıha gerilişini ve O’nun kutsal dirilişini kutsal hafta boyunca hatırlamaya hazırlanırlar. Bu Pazar gününün tarihsel konusu, acı çekme kavramı yerine çarmıhın sağladığı neşe ve zaferdir. Kilise babaları, yaşam veren çarmıhı hayat ağacı ile özdeşleştirerek onu oruç devresindeki ruhsal yolculuğun ortasına yerleştirmişlerdir. O, cennette dikili olan ağaçtır ve onun görevi hem Adem’in sahip olduğu mutluluğu hem de Adem’in bu mutluluktan nasıl mahrum kaldığını inanlılara hatırlatmaktır.  Oruç devresindeki bu üçüncü pazarın konusu, “Mesih’in çarmıhının, kurtulmakta olanlar için, Tanrı’nın hem gücü hem de bilgeliği olduğu” (1. Korintliler 1:24) yolundaki öğretidir. Büyük oruç döneminin ortasında yer alan bu Pazar gününde çarmıh, kilisenin ortasında yer alarak inanlılara Mesih’in sağladığı kurtuluşu ve onların oruç dönemindeki çabalarını sürdürmeleri gerektiğini hatırlatmakla kalmaz; ayrıca Rab’bin “Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen bana layık değildir” (Matta 10:38) sözlerini de hatırlatır.  (Bu sene 22 Mart)

http://oodegr.co/tourkika/eortes/kyriaki_stavroproskynisis.htm

4.Kutsal Yuhanna Klimakos’un Pazarı: 7. yüzyılda yaşamış olan Tanrı’nın kutsalı Yuhanna Klimakos, 16 yaşındayken Sina Dağı eteklerinde bulunan bir manastıra katılmış ve yaşamını bir keşiş olarak sürdürmüş ve 649 yılında manastırın başrahibi olarak bu dünyadan ayrılmıştır. Bir çok eğitici yazı kaleme almıştır ve bunlardan en ünlü olanı “Tanrı’ya yükselişin merdiveni”adını taşır. Bu yazısından dolayı Yuhanna’ya merdivene ait anlamında Klimakos ismi verilmiştir. Bu kitapta Aziz Yuhanna, imanlıların merdivene çıkar gibi ruhunu Tanrı’ya nasıl yükseltebileceğini anlatır. “Tanrı’ya Yükselişin Merdiveni” Ortodoks Hıristiyanlar arasında özellikle Paskalya öncesindeki oruç devresinde en fazla okunan kitaplardan biridir ve Merdivenin Yuhannası olarak bilinen aziz, oruç devresinin dördüncü pazarında özel olarak hatırlanır. Aziz Yuhanna Oruç ile ilgili iki önemli noktadan bahsetmiştir, “Zihnin orucu olarak dua ve bedenin duası olarak oruç” ve bunun Tanrı’ya yaklaşmak ve O’nun istediği gibi bir yaşam sürebilmek için vazgeçilmez olduğunu anlatır. (Bu sene 29 Mart)

http://oodegr.co/tourkika/synaksaristis/iwannis_klimakos.htm

5.Mısırlı Kutsal Meryem’in (Mariya) Pazarı: Fahişe hayatı yaşarken tövbe etmiş ve çölde insanlardan uzak, yalnız bir yaşam sürmüştür.  Altıncı yüzyılda yaşamış ve 522 senesinde bu dünyadan ayrılmıştır. Kiliseler Mısır’lı Kutsal Meryem’i Nisan ayının 1’inde (eski takvime göre 14’ünde) anarlar fakat kendisini alçaltması ve gerçek bir tövbe yaşamı sürmesinden dolayı Büyük Oruç Döneminin 5. Pazarında da hatırlanır. Azize Mısır’lı Meryem aracılığıyla, hayatımızda ve oruç devresinde tövbe etmek için çok geç kalınmadığını ve hala tövbe fırsatı bulunduğunu görürüz .(Bu sene 5 Nisan)

http://oodegr.co/tourkika/synaksaristis/iwannis_klimakos.htm

Lazar Cumartesisi: Mesih çekeceği acılardan ve kendi ölümünden önce Lazar’ı dirilterek tüm insanlığın dirileceğini onaylayan “Diriliş ve Yaşam” olarak yüceltilir. Bu tören, Kilise takviminde dirilişe ait Pazar ayinin Pazar günü dışında kutlandığı tek özel durumdur.( Bu sene 11 Nisan)

http://oodegr.co/tourkika/eortes/anastasi_lazarou.htm

Dallar Bayramı: Mesih İsa’nın Yeruşalim’e (Kudüs) Girişinin kutlanması olarakda bilinir. Eski Ahit’in Zekeriya Peygamber kitabında vaat edilen Kralın gelişinden bahsederken Ey Siyon kızı, sevinçle coş! Sevinç çığlıkları at, ey Yeruşalim kızı! İşte kralın! O adil kurtarıcı ve alçakgönüllüdür. Eşeğe, evet, sıpaya, Eşek yavrusuna binmiş sana geliyor!” diye yazılıdır ve Mesih İsa’nın bir sıpa üzerinde Yeruşalim’e, o kutsal kente girişiyle yazılı olan peygamberlik gerçekleşmiştir. Ve yine Levililer Kitabında şöyle yazmaktadır; “İlk gün meyve ağaçlarının güzel meyvelerini, hurma dallarını, sık yapraklı ağaç dallarını, vadi kavaklarını toplayıp Tanrınız RAB`bin önünde yedi gün şenlik yapacaksınız.” Bu olay RAB çarmıha gerilmeden bir kaç gün önce gerçekleşmiştir ve sonra kendisini Fısıh kuzusu olarak sunmuştur. Yani Yedi günlük bu bayramın nihayeti RAB Mesih İsa’nın Dirilişi ile sonuçlanarak sonsuz mutluluğu sağlamıştır.  Bu nedenle Ortodoks Kiliseleri RAB’bin Yeruşalim’e girişini Kutsal Paskalya’dan (Diriliş Bayramı) bir önceki Pazar günü kutlarlar. Bayramın önemi, İsraillilerin Mısır’daki esaretten kurtulmalarını sağlayan RAB’bin kendisini alçaltarak insanların arasına gelmesi ve gerçek, sonsuz  kurtuluşu sunmasıdır. Halk o gün Yeruşalim’de Mesih İsa’yı, RAB’bi karşılarken bağırdığı gibi bugünde aynı şekilde bağırmaktadır; “Davut Oğlu`na hozana! Rab`bin adıyla gelene övgüler olsun, En yücelerde hozana!”. (Bu sene 12 Nisan)

http://oodegr.co/tourkika/eortes/kyriaki_baiwn.htm

Dallar Pazarı ile birlikte Kutsal Hafta başlar. Lazar Cumartesisi ile Büyük Oruç dönemi yerini Kutsal Hafta Orucuna bırakır. Haftanın her günü Kiliselerde Ayinler düzenlenir ve Kutsal Yazılar’dan o günün önemi okunurak imanlılar bu konular hakkında düşünmeye yönlendirilir.

http://oodegr.co/tourkika/eortes/megali_evdomada.htm

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Diriliş Bayramı öncesi Büyük Oruç Dönemi

(Megali Sarakosti)