Gerçek oruç
“Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır.”
İyilik ve ahlaki gelişme yolunda kazanmış olduğumuz her şey, kişiliğimizin derinliğine ait, elimizden alınamayan, saf hazinedir. O sadece ‘bizimle ilişkisi olan bir şey’ değil, o ‘kendini dinlemenin’ ta kendisidir, çünkü oruç tutma emeği sadece bedenimiz ve duyularımız için yararlı ve gerekli değil, aynı zamanda ve hatta daha çok ruhumuz, içsel manevi durumumuz ve varlığımız için yararlı ve gerekli. Bu yüzden, iç mücadelemizin vazgeçilmez şartlarından biri manevi hayatı kazanmaktır, bundan dolayı biz bu mücadeleyi doğru bir şekilde yapmalıyız. Rabbimiz bunun hakkında işte şunları söylüyor: orucun bize yarar getirmesi için, onu doğru bir şekilde tutmalıyız, çünkü yanlış oruç tutanlar ‘ödüllerini şimdiden almışlardır’ (Matta 6:16). Bugün, Büyük Oruç’a yaklaştığımız zaman, orucu sapıtan ve onun verdiği gücü yok ederek bizi manevi ödülden yoksun bırakan şeylere değinmek istiyoruz.
Orucun şartları
İlk olarak, orucun amacı hakkında yanlış bir kanı vardır. Oruç sadece belirli yiyeceklerden kaçınma değildir, her şeyden önce o, alçakgönüllülük, tövbe ve iç mücadeleyi gerektirir. Oruç – sadece bedensel bir temizlenme değildir, onu sadece bir diyet olarak algılamamak lazım, o, her şeyden önce ruhen yeniden bir doğuştur. Kuşkusuz, Tanrı’nın insanlığa verdiği ilk emir oruç emriydi. Belirli ağaçtan meyve yeme yasağı insanın cennetten kovulmasına sebep oldu. Musa, Rabbimizin Kendisi, Pavlus ve Kilisemizin azizleri – hepsi oruç tuttular. Ama şunu hatırlamak da gerekiyor: oruç bir amaç değildir, araçtır. Orucun gerçek amacı, insanın nefsini terbiye etmesini ve ruhsal kültür kazanmasını sağlamaktır, kibir tutkusunu tatmin etmesini değil. Birçok kişi orucun ibadetler arasında ilk sırada olduğunu, başkaları ise, bunun günümüzde artık gerekliliğini yitiren bir abartı olduğunu düşünürler. Oruçla dalga geçip ona gülenler bile var. Orucu hiçbir zaman diyetle eş tutmamalıyız – bunlar farklı şeyler.
Oruç ibadeti Tanrı’yı hoşnut etmeli ve ‘insanlara oruçlu görünmek ’ amacıyla değil Tanrı sevgisi içinde tutulmalıdır. Aziz Altın Ağızlı Yuhanna, bizim ikiyüzlülere benzemeyi geçip onları aşmış bile olduğumuzu yazıyor. Aziz diyor ki: oruç tutarken bunu insanlara belli etmeyi bile aşıp, oruç tutmadıkları halde kendilerini oruç tutuyormuş gibi gösteren ve günahtan daha kötü olan bir şeyi bahane edinen birçok insan tanıyorum. Ve devamında, bunlarla birlikte, ‘surat asan’ – yani oruçlu insan ‘maskesini’ takıp, yüzlerini bozarak değiştiren insanları da tanıyorum, diye yazıyor. Bunların yanında, bir de, başkalarına oruç hakkında vaaz verirken kendi öğrettiklerine kendileri uymayan ikiyüzlüler de vardır. Oruçta kendini beğenmişliğin yeri yok. Mesih’in acılarına paydaş olduğumuz için oruç tutuyoruz. Orucun iyi boyunduruğu, günaha ve şeytana karşı verdiğimiz mücadelemizde bize yardımcı oluyor. Şeytani güçler özellikle oruçtan korkar, bundan fazlası olarak da ‘yaşamımızın koruyucuları – Melekler de, ruhunu oruçla arındırmış olanların yanında daha büyük bir gayretle bulunurlar’, yani Aziz Büyük Basilios’un dediği gibi, bizim Koruyucu Meleklerimiz ruhunu oruç aracılığıyla arındırmaya çalışanların yanında daha büyük bir istekle bulunuyorlar. Bunun yanında da ‘Melekler, her kilisede, oruç tutanların isimlerini yazıyorlar’ diye ekliyor. Oruç yoluyla biz Tanrı’nın lütfunu ve korumasını kendimize çekiyoruz. Cinler kuşağı insanlara saldırmayı bırakmıyor, ve onları kovmak o kadar da basit değil. ‘Çünkü bu kuşak ancak oruç ve dua ile çıkar’ (Matta 17:21)
Orucun vazgeçilmezliği
Noel Oruç’a yaklaşırken düşüncelerimiz heyecanla dolu, oruç emeği ise bizi bedensel ve zihinsel kontrole çağırıyor. Aziz Büyük Basilios ‘Kötülüğün her bir bağını çözün’ diye yazıyor. Oruç – hareket eden yıllık ayin çemberinin parçasıdır ve bizim Tanrı önündeki taahhütümüzdür. Uyku zamanının kısaltılması, bir sürü kısıtlama kalplerimizi sıkıyor ve günahlarımız için acı çekmemizi sağlıyor. Acı çekenlerin feryadı ise Tanrı ile canlı bir konuşmadır. Büyük bir ihtimalle oruç günlerinde, bu manevi emeği gerçekleştirmemize mani olmaya çalışan birçok engelle karşılaşacağız. Örneğin; çevremizdeki insanlarla anlaşmazlıklar çıkabilir, başkaları bize karşı kötü ve düşmanca davranabilirler. Oruç günleri bizim tutkularımızla kirletilmiş oluyor. Cesaretimizi kaybetmeyelim. Orucu ve nefis terbiyesini sevelim ki, Tanrı’nın lütfu üzerimizde olsun ve barış içinde Noel Orucu’na girelim.
İoil Fragkakos, Edessa, Pella ve Almopiya mitropoliti
Перевод с новогреческого: редакция интернет-издания “Пемптусия”.