Tanrı tarafından bize verilen nimetler ve armağanlar
Hiç kimse, hiçbir nimeti olmadığını, Tanrı tarafından bahşedilen bir armağanı olmadığını söyleyemez. Biz daha doğmadan önce bile Tanrı’nın tasarısında varızdır. Hayatımız tesadüfi değildir. Rastgele ebeveynler olabilir, ama asla rastgele çocuklar yoktur. Bu yüzden en büyük armağanlardan biri varoluş armağanıdır, çünkü Tanrı bizi, dünyanın yaratılışından önce hayata getirmeye karar vermişti. Tanrı bizi sıfırdan yarattı. Tanrı tarafından bize verilen bu en büyük mucizeye her gün şükretmeli ve minnet duymalıyız.
Elçi Petrus’un şu sözlerine göre: “Tanrı bize lütfunu muhtelif şekillerde emanet etti. Nitekim, her biriniz Tanrı’nın lütfunun iyi bir yöneticisi olarak, kendi armağanını diğerlerine hizmet etmek için kullansın” (1.Petrus 4:10). Hiç kimse, Tanrı tarafından verilmiş hiçbir nimetim ya da nimetlerim yok diyemez. Nimetler özel nedenler ve amaçlar için herbirimize verilmiştir. Yukarıda geçen ayetten ise Tanrı’nın armağanlarıyla ilgili olarak şunların farkına varıyoruz:
- Hepimizin nimetleri var.
- Nimetimizin yöneticisiyiz, sahibi değil. Nimet, Tanrı’nın lütfudur bizim başarımız değil.
- Nimetimizi doğru yönetme sorumluluğunu taşıyoruz.
- Nimetimiz bize kişisel efsanelerimizi yaratmak için ya da bireysel fayda sağlamak için değil, komşularımıza, kiliseye ve tüm insanlığa yardım etmemiz için verildi. Bu, Hristiyan anlayışı ve maneviyatıdır. Kendine dönük, dışarıya kapalı bir Hristiyan maneviyatı yoktur.
- Bir nimetin amacı kişisel değildir, her zaman toplumsaldır. Hıristiyanca düşünme tarzı bu şekildedir.
- Tanrı tarafından, hiçbir erdem ve nimet elimizde tutalım diye verilmez, başkalarına verelim diye verilir. Bu şekilde Kutsal Ruhla dolarız, kalbimizde yer açılır ve kardeşlerimiz sevinir.
-Gülümsemeni bağışla ki neşeli olasın.
-Servetini bağışla ve paylaş ki her zaman zengin olasın.
-Bilgeliğini bağışla ki her zaman Kutsal Ruh’la dolu olasın.
-Duanı bağışla ki Tanrının lütfu seni hiç bırakmasın.
-Zamanını bağışla ki her zaman bol ve bereketli zamanın olsun.
-Deneyimlerini, tutkularını ve zayıf yönlerini paylaş, başkalarına yardım ettiğini ve kendin de yardım aldığını hissedeceksin.
-Işığı bağışla ki karanlık seni örtemesin.
-Sevgi bağışla ki sevgi alasın.
-Ruhunu bağışla ki ruhunu bulasın.
-Mesih’i bağışla ve göreceksin ki O senin daima yoldaşın ve hayatının Efendisi olacak.
Hiçbir zaman unutma. Nimet, bağışladıkça artar elinde tuttukça kaybolur.
Peder Livios