Havarilerin mektuplarından okuma üzerine vaaz
- Luka Pazarı
14.10.2018
(Pavlus’tan Titus’a Mektup 3: 8-15)
Havari Pavlus Roma’daki ilk tutsaklığından kurtulduktan sonra değerli yoldaşı Titus ile Girit Adası’na gitti. Kısa dönem elçilik çalışmalarından sonra Havari Pavlus, halka müjdeyi yayma işini devam ettirmesi için, Titus’u Girit piskoposu olarak adadı, kendisi ise Anadolu ve Yunanistan’daki yolculuğuna devam etti. Mesih’in Doğuşun’dan 66-67. yılının kışını geçirmeye niyetli olduğu Nikopolis’e (Yunanistan’ın kuzey-batısı) vardı. Tam buradan, Titus’u tekrar Nikopolis’te buluşmaya davet ettiği Mektubu’nu yazdı. Bugün bu Mektup’un son kısmını duyduk.
Diğer 13 Mektubundan, Havari Pavlus’un fiili sevgi sorununa çok önem verdiğini biliyoruz. Bu Mektupla da piskopos Titus’un dikkatini, yüreği için çok kıymetli olan sevgi emeğine çekmek istedi. Altını çizmek gerekir ki, bu parçada Havari, tek bir noktaya iki kere vurgu yapıyor. «Tanrı’ya iman etmiş olanların, kendilerini iyi işlere vermeye özen göstermeleri için bu konularda ısrarlı olmanı istiyorum. Bunlar insanlar için iyi ve yararlıdır.» (Pavlus’tan Titus’a Mektup 3:8) diye yazıyor. Ve biraz ilerisinde: «Bizimkiler de kendilerini iyi işlere vermeyi öğrensinler. Böylelikle temel ihtiyaçlarını karşılamış ve verimsiz bir yaşam sürmemiş olurlar.» (Pavlus’tan Titus’a Mektup 3:14).
Havari Pavlus’un tekrarladığı kelimeye bakalım: (iyi işlerde) «gayretli olmak, çaba göstermek», «ilk olmak, örnek göstermek» kelimelerini kullanıyor. Hristiyanlara iyi işlerde son değil, ilk olmayı öğretmeyi istiyor. Havari Pavlus bir Hristiyan’ın, kapısını çalıp sadaka isteyen fakir birine kendi fazlalığını vermesini yetersiz buluyor. Hristiyanların inisiyatif alıp açlara, çıplaklara, hastalara, yolcululara ve yardımsız yaşayamayacak olan diğer yakınlara yardım etmekte öncü olmalarını istiyor. Bununla birlikte, Mesih’in İkinci Gelişi’nde bizi bu sevgi işlerine göre yargılayacak olduğunu biliyoruz (bkz. Matta Kutsal İncili 25:31-46).
Havari Pavlus’un neden «Zenginler vermeyi bilsinler ve iyi işlerde öncü olsunlar» diye yazmadığını biliyor musunuz? İncil’de (Müjde Kitabı) Mesih’in İkinci Gelişi hakkında yazılan yerde aç veya çıplaklara vs. yardım etmeyenleri yargılarken zenginleri özel olarak belirtmiyor. Bunun sebebi bütün insanların zengin olsun, fakir ya da orta sınıftan olsun birlikte yargılanacak olmalarıdır. Neden? Çünkü insan hangi maddi durumda bulunursa bulunsun, hangi sosyal sınıfa ait olursa olsun eğer kalbinde sevgi varsa başkalarına yardım etmek için çok şey yapabilir. Fakir olup da başkalarına gerçekten yardım etmenin yolunu bulan insan örnekleri çok. Bu örneklerten birkaçını inceleyelim:
-hayatta kalma mücadelesi veren büyük bir aile yemek sırasında, her aile bireyinin tabağından bir kaşık almaya karar verir. Bu kaşıklar bir tabağı daha doldurup o tabağı da yiyecek hiçbir şeyi olmayan komşuya götürürlerdi.
-Bir fakir dul kadın birkaç sene önce düzenlenebilecek ve satılabilecek eşyalar bulmak için her gece çöp kovalarını karıştırıyordu. O kovalarıda bulduklarını tamir ettikten sonra sattığı şeylerden yirmi dört tane öğrencinin eğitimine katkıda bulundu.
-Çok tanınmış bir rahip-papaz geceleri hastaneye gidip, özel hemşireye parası olmayan ağır hastalara yardım ediyordu.
-Maaştan maaşa kadar yaşayan işçiler, tatil günlerinde fakir bir evin çatısını onarmaya, kiremitlerin nem yalıtımını ve diğer tadilat işlerini yapmaya gidiyorlardı.
-Çiftçiler, bir grup oluşturarak işini kendileri bitiremeyen yaşlıların tahıl hasadını toplarlardı. İyi işler yapmak için zengin olmaya gerek olmadığını göstermek için daha birçok örnek verebilirdik.
Kardeşlerim, Havari Pavlus’un dediği gibi iyi işler yapmayan Hristiyan verimsizdir. Bu söz, İsa’nın yok etmek istediği, meyve vermeyen, incir ağacını anımsatıyor. Bu soruna dikkatimizi verelim ve her birimizin, ihtiyacı olan kardeşlerine iyilik etmek için nasıl fırsatlara sahip olduğumuzu düşünelim. Başkalarını da buna motive edelim ki, onlarla birlikte Müthiş Yargı Günü Mesih’in: «Sizler, Babam’ın kutsadıkları, gelin! Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın!» (Matta Kutsal İncili 25:34) sözlerini duymaya layık olalım.