Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(4)
LUKA’NIN 5. HAFTASI 04.11.2018
(Efesliler 2:4-10)
Havari Pavlus, Küçük Asya’da bulunanan Efeslilere yazdığı mektubunun bu bölümünde, Tanrı’nın bize hediyesi olan büyük sevgisinden bahseder: “Tanrı bizi sevdi çünkü O, çok merhametli ve sevgi doludur” (Ayet 4) Devamında ilham kaynağı olan Havari, Tanrı’nın insana karşı duyduğu büyük sevgiyi nasıl ifade ettiğini anlatıyor. Bu, elbette beklenen bir sonuçtur, çünkü İncil yazarı ve Teolog olan Yuhanna’nın bize öğrettiği (tasdik ettiği) gibi “Tanrı Sevgidir” ve “sevgi de yaşayan O’nda yaşar.” (1 Yuhanna 4:16).
Bu gerçeği ruhumuzun en derin noktalarına kadar hissettik mi kardeşlerim? Yani Tanrı’nın ilahi doğası tümüyle ve sadece Sevgi olduğunu kavradık mi? Tanrı’nın her eyleminin sevgiden kaynaklandığını, O’nun sevgi olmadan hiçbir şey yapmadığını, sadece sevgiyle yarattığı tüm dünyaya, her ırktan tüm insanlara kim olduklarına iyi ya da kötü olmalarına, kutsal veya günahkâr olmalarına bakmaksızın sevgisini bağışladığını fark ettik mi?
Bazen anne babalar çocuklarına “Dikkatli ol; Bunu yaparsan, Tanrı seni sevmeyecek.” Ya da bazıları bir kişi hakkında “Tanrı filanca kişiyi cezalandırdı.” derler. Çok yanlış fadeler. Tanrı, her günahımızı gördüğünde bizi sevmekten vazgeçip O’nun iradesine karşı geldiğimiz için bizi cezalandırsaydı vay halimize! Mezmur yazarı şöyle der: “Ya Rab, sen suçların hesabını tutsan, kim ayakta kalabilir?” (Mezmur 129 [130]: 3)
Kutsal İncil’in hiçbir yerinde, Rabbimiz ve Tanrımız İsa Mesih’i bir eziyetçi olarak gösteren hiçbir şey bulamazsınız. Tam tersine, Incil, Rab İsa Mesih’in büyük günah işleyen insanlara karşı bile gösterdiği sevgi eylemleriyle doludur. İsa’nın; Ferisilerin taşlamak istedikleri günahkâr kadına karşı tavrını hatırlayalım: İsa, “Ben seni kınamıyorum, git ve artık bundan sonra günah işleme” dedi (Yuhanna 8:11). Kaldı ki İsa’nın kendisi şöyle demiştir: “Ben dünyayı yargılamaya değil, dünyayı kurtarmaya geldim” (Yuhanna 12:47).
Eğer İsa, bizi kurtarmak için büyük bir sevgiyle hareket etmemiş olsaydı, kurtuluşumuz imkansız olurdu. Biz insan olarak, Mesih olmadan, kurtuluşumuz için hiçbir şey yapamazdık. Havari Pavlus’un mektubunun devamında yazdığı gibi: “suçlarımızdan ötürü ruhen ölüydük” (ayet 5). Ölüler hiçbir şey yapamaz. Fakat Mesih geldi ve ruhen ölü olduğumuz halde bize yeniden hayatı bağışladı ve O’nun sayesinde kurtulduk. Sadece bununla kalmayıp aynı zamanda bizi inanılmaz bir şekilde onurlandırdı. Bizi sevdiği çocukları arasına tekrar kabul eden Baba Tanrı, bize Oğlu İsa Mesih ile birlikte Cennette oturabilme fırsatı verdi! Peki bunu nasıl elde edeceğiz? İnancımızla! İsa Mesih’e inanıp O’nun isteğine göre yaşamak için mücadele ettiğimizde, Tanrı bizi Cennete çıkarır. Bizi Göksel Egemenliğinin vatandaşları yapar. Yeryüzünden başlayan ve Semalara kadar uzanan O’nun Kutsal Kilisesi’nin üyeleri olarak kabul eder.
Ayrıca Havari Pavlus’un eklediği bir şeyi ele alalım. Tanrı’nın bize verdiği kurtuluş, ve bizi çevreleyen şan ve onur, bizim başarımız değil, Tanrı’nın armağanıdır. Kendi çabalarımızla kurtarılmıyoruz; bu yüzden bundan övünemiyoruz. “İmanınız sayesinde kurtarıldınız… bu, Tanrı’nın armağanıdır” (ayet 8).
Kardeşlerim, Kutsal Kitaptan aldığımız ilhamdan sonra, bizlere kurtuluş veren büyük sevgisinden dolayı Tanrı’ya teşekkür etmeliyiz ilaveten O’na tamamen güvenmeliyiz. Tatsız bile olsa, bize verdiği her şeyi kabul edelim. Bizi sevdiği için, her şeyi iyiliğimiz ve menfaatimiz için yaptığına inanalım. Bizim açımızdan, bir şeye özellikle dikkat edelim: O’nunla sürekli iletişimde bulunalım ve O’nun sınırsız sevgisine samimiyetle karşılık verelim. O’nu sevelim, O’ndan korkmayalım. “Sevgide korku yoktur; tersine yetkin sevgi korkuyu siler atar, korku işkencedir. ”(1 Yuhanna 4:18). Öyleyse, Tanrı’mızı tüm kalbimizle, tüm ruhumuzla, tüm aklımızla ve tüm gücümüzle sevelim (bkz. Markos 12:30).
Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(4)