Hoş kokulu yağlar taşıyan kadınlar hakkında vaaz
3.5.2020
Kutsal İncil’lerden öğrendiğimize göre, Rabbin, Dirilişinden sonra, öğrencilerine henüz görünmeden önce ölü bedenine hoş kokulu yağlar sürmeye giden mütedeyyin kadınlara görünmesi etkileyici bir olaydır.
Öğretmeni (Rab’bi) tanır tanımaz o kadınların kalpleri O’na karşı duydukları sevgi, sadakat ve muhabbetle yanıp tutuşuyordu. 12 öğrencileriyle birlikte Celile’de yolculuk ederken İsa ile dolaşıyorlardı. Bu dindar kadınların işi, İsa ve öğrencilerine gerekli imkanları sunmaktı.
İncil Yazarı Luka’nın yazdığı gibi bunlar, İsa’yı takip eden ve «kendi olanaklarıyla İsa’ya ve öğrencilerine yardım eden kadınlardı» (Luka Kutsal İncili 8:3) Hirodes’in kâhyası Kuza’nın karısı İoanna gibi bazıları varlıklıydılar.
Bu kadınlarla ilgili en çarpıcı olay, Mesih’le amellere dayalı ölüme kadar ve ölümden öte giden bir sadakatle bağlanmalarıydı. Sadece İsa kalabalıklara konuşurken ve halk O’nun sözlerini hayranlıkla dinlediğinde, harikalar yarattığında, insanları iyileştirdiğinde O’nun yanında kalmadılar. Dahası O, tutuklanıp kamçılandığında ve bir cani misali çarmıha gerildiği zaman da yanındaydiler.
Diğer kişilerin aksine hoş kokulu yağlar taşıyan kadınlar tek bir saniye bile Rab’bi terk etmediler. Yusuf ve Nikodimus İsa’nın bedenini çarmıhtan indirdikleri ve gömdükleri zaman O’nun yanındaydılar. Sept gününü izleyen haftanın ilk günü, tan yeri ağarırken, hoş kokulu yağlar sürmek üzere sonsuz sevgiyle yeniden mezara geldiler. Korku ve herhangi başka bir duygu onları Rab’den uzak tutamadı.
İşte erkek ve kız kardeşlerim! Mesih’e ve O’nun kutsal bedeni olan Kilisesi’ne sadık kalmanın eşsiz örneği. Ancak Mesih’e bağlanan, O’na inanan, O’nu takip eden ve kiliseye gelip komünyon alan bazı insanlar nasıl olur da bir müddet sonra Kilise’den uzaklarşırlar! Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Ama ne var ki, bu insanlar Mesih’in kim olduğunu gerçekten anlamamışlardır. Kilise nedir, onu da anlamış değiller.
Bazıları Kilise’nin Pazar sabahlarının hoş vakit geçirecekleri kulüp misali insani bir kuruluş olduğunu düşünüyorlar. Ve eğer ki arkadaşları herhangi bir nedenden dolayı kiliseye gitmeye devam etmiyorlarsa onlar da kiliseye gitmezler!
Öz ve sadık olan Arkadaşımız Mesih’le buluşmak için Kilise’ye gittiğimizi unutuyorlar! Acaba arkadaşlarımızdan hangisi kurtuluşumuz için çarmıha gerildi ve kendini bizim için feda etti?
Kilise’de Kendisi bizi “arkadaşlarım” olarak adlandıran en iyi Arkadaşımız İsa Mesih’le buluşuyoruz. Dahası O’nunla konuşuyoruz, dertleşiyoruz ve Kutsal Gizemlere katılarak O’na ayrılmaksızın bağlanıyoruz.
Mesih’imiz, yüklerimizi hafifletmek, günlük acı, üzüntü ve tedirginliklerimize bir çıkış yolu vermek üzere sevgiyle bizi Kendi Ev’i olan Kilisesi’nde bekliyor.
Ayrıca günah sonucu olan pisikolojik yaralarımızı tedavi etmek ve bize Kutsal Bedeni’ni ve Kanı’nı sunmak için bekliyor. Öyle ki O’ndan güç alıp esenlik ve sevinçle hayat mücadelemize devam edelim ve hedefimize başarıyla ulaşalım.
Bunların farkına varmadan insan önemsiz bir nedenden dolayı mesela kilise görevlileriyle bir anlaşmazlık yaşadığı için kiliseye gelmemeyi göz önüne alabilir mi?
Kilise işleri kendisine değil de başka bir kardeşe verildiğinde kıskançlık veya kin duygusundan kiliseye gitmeyi bırakabilir; gerçekten çok üzücü olaylardır bunlar.
Hoş kokulu yağlar taşıyan kadınların Mesih’e duydukları sarsılmaz sadakat ve sevgi bize ilham versin.
O’na hizmetlerimizi sunmak istesek de bugün İsa Mesih bedenen aramızda değil ama “İsa Mesih dün, bugün ve sonsuza dek aynıdır.” (İbraniler 13:8) bunu biliyoruz çünkü Kendisi bize: “…ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.” (Matta 28:20) demiştir. Rabbin sürekli aramızda olması ancak Kendisi’nin kurduğu Kilise aracılığıyla mümkündür.(Matta 16:18) O, Kilisenin başı (Efesliler 5:23) Kilise ise Mesih’in Bedenidir. (Efesliler 1:23)
Dirilmiş Rabbe ve O’nun Kilisesi’ne bağlı kalan sayısız dindar kadın, bu anlayışla mezarına hoş kokulu yağlar taşımış kadınların izinden giderek günümüzde de Kilisemizin çeşitli etkinlik alanlarında gönüllü olarak hizmetlerini sunuyorlar: Kilisemizin hayır işlerine bakıyorlar, vaftize hazırlananlara ve çocuklara katikümen eğitimi veriyorlar, misyonerlik faaliyetlerinde bulunuyorlar, kilisenin ve müminlerin bir çok ihtiyaçlarını gideriyorlar. Yoksul, aç, yabancı veya hasta insanlara verilen yardım Mesih’e verilen yardımdır, bunu biliyorlar.
Ölülerden dirilen Rab, mezarına hoş kokulu yağlar taşıyan kadınlara göründüğü gibi O’nu sevenler ve sonsuza dek Kilisesi aracılığıyla O’na sadakatla bağlı kalanlara da zuhur edecek ve onlara ebedi nimetlerini tattıracak.
Bu gerçekleri anlamamız için Tanrı hepimize aydınlık versin. Amin.
—————————————————————————-
NOT
İsa’yı Celile’den Golgota’ya kadar takip eden ve Diriliş Sabahı O’nun mezarına hoş kokulu yağları taşıyan bütün kadınların isimleri bilinmiyor.
Luka, İncil’inde Pekkutsal Meryem Rabbin Annesi’yle birlikte birçok kadının dolaştığını ve kendi olanaklarıyla İsa’ya ve öğrencilerine yardım ettiklerini yazıyor. Bunlardan sadece yedisi zikrediliyor.
Mecdelli Meryem. Rab içinden yedi cin çıkarıp onu iyileştirmişti. İyileştirilmesinden sonra sadakat ve minnet duygusuyla İsa’yı son ana kadar takip etti. Markos İncili’ne göre İsa Dirilişinden sonra ilk olarak Mecdelli Meryem’e göründü.
Elçi Yakup’un annesi Meryem. Yuhanna’nın kardeşi Yakup’la karıştırılmamak üzere küçük Yakup olarak da geçiyor. (Alfeos’un eşi)
Elçiler Yakup ve Yuhanna’nın anneleri Salome. (Zebede’nin eşi)
Kleopa’nın karısı Meryem. İncil Yazarı Yuhanna onu “O’nun Annesi’nin kızkardeşi” olarak adlandırıyor. (Yuhanna 19:25) çünkü Kleopa’nın karısı olan Meryem’in annesi, Tanrındoğuranın babası olan Yoakim’in erkek kardeşinin eşiydi.(yani Tanrıdoğuran Meyem ve Kleopa’nın karısı Meryem kuzenlerdi)
Hirodes’in kâhyası Kuza’nın karısı Ioanna.
Rab’bin dirilttiği Lazar’ın kız kardeşleri Meryem ve Marta.
Hoş kokulu yağlar taşıyan kadınlar hakkında vaaz