Kutsal Komünyondan sonraki şükran duası
(19.6.2022)
Ruhani, Kutsal Kadehe Azizlerin tüm paylarını yerleştirdikten sonra Diyakoz “Yükselt, ey efendi” diyerek, Ruhaniye Aziz Kadeh’in yükseltilmesi gerektiğini hatırlatır. Ruhani, “Göklerin üstüne yüksel ey Allah ve izzetin bütün yeryüzünde olsun“ diyerek, Değerli Armağanları tütsüler ve sonra da bulunduğu Büyük Kapıdan, “Allah’ımız daima mübârektir” diyerek Rab’be izzet sunarak Kutsal Kadehi cemaate doğru yükseltir. Cemaat saygıyla eğilir. İçinde Değerli Armağanların bulunduğu Kutsal Kadehin tütsü bulutu içindeki bu görüntüsü ve Kutsal Kadehin Prothesis Sunağına götürülmesi ile Rab’bimizin göklere izzetli yükselişi bizim için yeniden canlanır. Bu iki hareket gerçekleşirken müminler olanları görmez. Tütsü ise, O’na göklerde eşlik eden Melekler ordusunu simgeler.
Müminlerin Komünyon almasıyla, Efkaristiya Sakramentinin sonuna vardık. Şükran dolu olarak hep birlikte 71. Mezmuru terennüm ediyoruz: “Ağzımdan sana övgü eksilmez, Gün boyu yüceliğini anarım” (Mezmurlar 71,8). Mezmur diyor ki: Rab’bim bize layık gördüğün iyilikler için sana bir ilahi sunmaktan bile aciziz bu nedenle onu da bize Sen ver. Hangi yolla? Ağzımızdan Sana övgüyü eksik etmeyerek. İbadet etmemiz gerektiğini bilelim diye İbadet edenlere lütuf bahşettiğin gibi , Sana layık şekilde övgüler sunabilmem için ağzıma güç ver.
Kutsal Efkaristiya ile ilgili şükranlarımız devam eder. Diyakoz cemaate hitaben teşvik edici şu sözleri söyler: “Ayağa kalkalım. Mesih’in ilâhî, kutsal, lekesiz, ölümsüz, semâvî, hayat veren ve müthiş sırlarına paydaş olmuş olarak Rab’be lâyık şekilde şükredelim “.
Ruhani Şükran Duasını okur: “Canlarımızın velînîmeti insansever Efendi, bugün de semâvî ve ölümsüz sırlarına bizi lâyık kıldığın için sana şükrederiz”.
Bu Şükran Duası, İsa Mesih’in Öğrencilerinin Fısıh Yemeğinin sonunda şükranlarını ifade etmek için yaptıkları eylemi akıllara getirir: “ İlahiler söyledikten sonra dışarı çıkıp Zeytin dağına doğru gittiler” (Matta 26,30). İlahi Litürjinin bu duası, İsa Mesih’in Fısıh Yemeğinde eline aldığı ekmeği böldükten sonra yaptığı şükran duasının sembolüdür (Matta 26,26). Rab bize de şükretmeyi öğretmek için Kutsal Bedeni Öğrencilerine vermeden önce şükretti. Ve Kutsal Bedenini verdikten sonra da şükretti ve ilahiler söyledi, biz de aynısını yapmayı öğrenelim diye.
Kilisenin Fısıh Yemeğine (Efkaristiya Ayini) iştirak eden müminler, içlerine aldıkları İlahi Sevgiyle kalplerinin ısındığını görürler.
Ama Diyakozun teşvik sözlerindeki bir kelimeye özellikle dikkat edelim: “Rab’be lâyık şekilde şükredelim”. Çünkü bu kelime çok derin bir anlam içerir. Gerçekten! Her Komünyon aldığımızda bize verdiği yüce armağan için Rab’be layık şekilde şükredip şükretmediğimizin bilincinde miyiz? Maalesef, Komünyon aldıktan sonra Rab’be şükretmeleri gerektiğini akıllarına bile getirmeyen insanlar var, hatta İlahi Litürji bitmeden Kiliseden çıkanlar bile var. Bir Hristiyan için kabul edilemez bir davranış! Hristiyanın bu müthiş Sakramentten elde edeceği faydalar, “Rab’be lâyık şekilde” şükretmesine bağlı olacaktır. Kutsal Komünyonu aldıktan sonra şükürlerimizi iletirken samimiyetimiz şükranımızın derecesini belirler. Eğer mümin, Rab’bin bütün Benliğini kendisine bahşettiği bu yüce onur karşısında O’na karşı şükretme ihtiyacı bile hissetmiyorsa, Rab’bin bu kişinin kalbinde kalması nasıl mümkün olabilir? O Rab ki, iyileşen 9 cüzzamlının nankörlüğünü kınamıştı ( Luka 17,11-19).
Kutsal Efkaristiya Ayininde, Kutsal Komünyon aldıktan sonraki o anlarda, bizim için Hayatını feda eden Rab’bimizin sevgisiyle beslenelim ve Sevgisine, ruhumuzun bütün kuvvetiyle, tüm kalbimizle, ve tüm fikri gücümüzle O’na şükrederek karşılık verelim ( Markos 12,30).
Ruhaninin okuduğu Şükran Duası, tüm müminlerin, Fısıh Yemeğinin paha biçilemez faydasına içten şükranlarını ifade eder. Hayatımızın seyrinde bize rehberlik etmesi, Mukaddes Üçlemeye olan iman ve saygımızı muhafaza etmesi, hayatlarımızı görünen ve görünmeyen düşmanlardan sakınması ve yaptığımız her iyi niyetli gayreti kutsaması için Rab’be yalvarıyoruz.
Bu noktada müminlerin şükran duasıyla yetinmediklerini de hatırlatalım. Bu nedenle de Aziz Pederlerimiz, Dua ve İlahilerden oluşan bir derlem hazırladılar. Bu Dua ve İlahiler, İsa Mesih’in Değerli ve Kutsal Bedeninden ve Kanından hissedar olunacağı zaman okunan duaları oluşturur ve 4 bölüme ayrılır. İlk 3 bölüm, mümin tarafından Komünyon almadan hemen önce okunur. Mümin Komünyon aldıktan sonra 4. Bölümü okur ve onu Komünyon almaya layık kılan Rab’be karşı kutsal bir huşu ve sonsuz bir minnettarlık hisseder. Bu Ayin, İlahi Litürjiden bağımsızdır bu nedenle de müminler bu duaları evlerinin sessiz ve gürültüsüz ortamında okuyabilirler.
Yukarıda bahsettiğimiz Dualardan iki tanesini hatırlatalım. Birincisi Kutsal Komünyondan hemen önce okunur:
“Ey Mesih, beni arzuna cezbettin ve ilâhî aşkınla değiştirdin, fakat (bu) cisimsiz ateşle günahlarımı yakarak, sendeki ilâhî sefâdan dolmaya beni lâyık kıl ki, ey iyi olan, sevinçten sıçrayarak, senin iki (ilk ve gelecekteki ikinci) gelişini yücelteyim”.
Basit bir şekilde açıklayacak olursak: Ey Rab’bim Sana olan arzum beni sevinçle doldurdu ve Sana duyduğum İlahi aşk beni eritti. Tanrısal ateşinle günahlarımı yakman için sana yalvarıyorum…” İşte böyle bir İlahi aşkla yüzümüzü Tanrı’ya çevirelim.
Kutsal Komünyondan sonraki şükran duası ise şunları söyler:
Ya Rab! Bana da bunların (kutsal sırlarının) canımın ve bedenimin şifâsı, her türlü düşmanın defedilmesi, kalbimin gözlerinin nurlandırılması, canımın kuvvetlerine selâmet getirilmesi, hüsrâna uğratmayan îman, riyâsız sevgi, hikmetin taşkınlığı, emirlerinin gözetilmesi, ilâhî lütfunun çoğalması ve krallığına mâlik olunması için olmasını buyur ki, bunların vâsıtasıyla senin kutsallığında korunarak, senin lütfunu dâima anarak, artık kendim için değil, Efendimiz ve velînîmetimiz olan senin için yaşayayım ve böylece bu ömürden ebedî hayat ümîdiyle ayrıldığımda ebedî rahatlığa erişeyim. Orada, yortu kutlayanların durmayan sedâları ve senin yüzünün tâbir edilemez güzelliğini görenlerin nihâyetsiz sefâsı vardır.
Rab bize bunca bereket sunarken, ruhlarımız nasıl ebediyen şükran duymasın ve “bütün hayatım boyunca Rab’be şükredeceğim, var olduğum sürece Tanrıma ilahiler terennüm edeceğim” ilahisini terennüm etmesin ki! Amin.
KUTSAL LİTÜRJİNİN YORUMLANMASI, 38. KONUŞMA