Kutsal Paskalya için Patrik Genelgesi No. 270
† BARTOLOMEOS
TANRI’NIN İNAYETİYLE
KONSTANTİNOPOLİS-YENİ ROMA BAŞEPİSKOPOS’U
VE EKÜMENİK PATRİK
İZZETLE DİRİLEN MESİH‘İN LÜTFU, ESENLİĞİ VE İNAYETİ
TÜM KİLİSE CAMAATİNİN ÜZERİNE OLSUN!
* * *
Çok sevgili kardeşlerim Başepiskoposlar ve Rabb’de sevgili evlâtlar.
Kutsal Paskalya’ya ulaşıp Diriliş sevincinin katılımcıları olarak ölümü ölümle ayaklar altına alan ve kendisiyle birlikte Adem’in tüm ırkını dirilterek, hepimize cennetin kapılarını açan Rabbi ilâhîlerle överiz.
Mesih’in nurlu Dirilişi, yeryüzündeki hayatta hüküm süren ölümün değil, ölümün hâkimiyetini ortadan kaldıran, ilk olarak bize beden almamış olan Söz olarak tanınan, daha sonra merhametinden dolayı beden alan, insan tabiatını taşıdığı için ölümü tadan ama Tanrısal kudrete sahip olduğundan dirilen, İlahi Tasarıyı yerine getirmek için izzetle tekrar gelecek olan Kurtarıcı’nın olduğunun teyididir.
Diriliş Bayramı’nın gizemi ve deneyimi dini yaşamın merkezidir. Parıltılı ibadet, kutsal gizemler, dua hayatı, oruç, mânevî idman, episkoposların ve ruhbanların hizmeti, dünyaya iyi tanıklık verme çabası; bunların hepsi Paskalya sevincinin “güzel kokusunu” yayar.(Paskalya’nın sevinç dolu anlamını herkese bildirir.) Kilisede inananların hayatı günlük bir Paskalya oluşturur, “yukarıdan gelen esenliktir”, “kurtuluşun sevinci” ve “sevinç gibi bir kurtuluş” tur.
Bu yüzden Kutsal ve Büyük Haftanın ayinleri kasvetle değil, Diriliş‘in muzaffer gücüyle doludur. Burada, Haç’ın insanlığın ve dünyanın kurtuluş tasarısında son söze sahip olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu zaten Lazarus‘un Cumartesisi gününde öngörülmüştü. Mesih’in samimi arkadaşının ölümünden dirilişi “tüm insanların ortak dirilişi”nin bir ön yapılandırmasıdır. “Bugün (Mesih) Haç’a geriliyor!” ilahisi “Bize muhteşem Dirilişini de göster” çağrısında doruğa ulaşır. Epitafios ayininde[1], “Cefalarını yüceltiyorum, gömüldüğün için (minnet) ilahileri okuyorum ve aynı zamanda Dirilişini de övüyorum” deriz. Ve Paskalya ibadeti sırasında, Haç’ın gerçek anlamını derinlemesine görmek gerekirse şöyle beyan ederiz: “Haç aracılığıyla sevinç tüm dünyaya ulaştı.”
Paskalya’nın “seçilmiş ve kutsal günü”, “yeni yaratılış”ın ilk meyvesi olan “sekizinci günün” başlangıcı, kendi diriliş deneyimimiz, “kurtuluşumunun büyük mucizesi”dir.
Rab’bin uğrumuza acı çektiği ve ölüme kadar yürüdüğü ve bizim için “sınırsız çağlar için yeniden dirilişin habercisi” olarak ölümden dirildiği, canlı onaydır. Paskalya dönemi boyunca, eşsiz ilâhîlerle, Mesih’in muhteşem Dirilişi‘nin antropolojik anlamını yani insanlığın kölelikten gerçek özgürlüğe, vaat edilen topraklara (Semavi Hükümdarlığa) ilerlemesini ve yükselişini terennüm ederiz.
Mesih’in bize sağladığı bu kurtarıcı yenilenme şansı Kilisede yaşanır; Şükran duygusunu dünyaya aktararak, “sevip gerçeği söyleyerek”, dünyanın değişmesine yönelik Tanrı’yle işbirliğinde bulunularak öyle ki dünyanın sonunda gelecek olan Krallık’ta ilahi sevginin dolgunluğunu zuhur etsin.
Dirilen Rab’de yaşamak, İncil’i Elçiler gibi “dünyanın uçlarına” ulaştırmak anlamına gelir; bize verilen lutfün ve “ölümün artık olmayacağı, ne yas, ne ağlama ne de acı” olacağı “yeni yaratılış” beklentisine tanıklık eder.
İsa’nın Dirilişi’ne ve kendi dirilişimize olan inanç, dünya yaşamındaki acı verici ölümün, acının ve haçın (sıkıntıların) varlığını inkar ettiğimiz anlamına gelmez. Ölümün sert ve acı gerçeğinin görmemezlikten gelmiyoruz. Kendimize ölüm problemiyle ilgili psikolojik bir destek sağlamıyoruz. Bununla birlikte, şimdiki yaşamın bütünüyle bir yaşam olmadığını biliyoruz, burada Mesih’e ait ve sonsuz O’nun Krallığına yolculuk eden “gezginler” olduğumuzu biliyoruz.
Acı ve ölümün varlığı, ne kadar somut olursa olsun, nihai gerçeği oluşturmaz. Bunun anlamı, ölümün kesin olarak ortadan kaldırılmasında yatar. Tanrı’nın Krallığında ne acı ne ölüm vardır, sadece hiç bitmeyen bir hayat vardır. Değerli Haç’ın önünde “ölüm insanlar için korkutucudur” diye haykırırız ama görkemli Cefalarını anımsayarak “ölüm için insan korkunçtur.” diyoruz.
Mesih’e iman, ayartılmalara karşı bizlere güç, dayanma gücü ve sabır verir. Mesih “bizi her hastalıktan iyileştiren ve ölümden kurtarandır”. Bizim için acı çeken ve bize Tanrı’nın “her zaman bizim için” olduğunu ve Tanrı’nın bize olan sevgisinin özünde Tanrı’nın hakikatine ait olduğunu açıklayan O’dur. İlahi sevginin bu umutlu sesi, Mesih’in felçliye “cesur ol, oğlum” (Mat. 9.2) ve kanaması olan kadına “cesur ol, kızım” (Mat. 9.22), sözleriyle tekrarlanır. Kutsal Cefalarından önce “cesur olun; ben dünyayı yendim” (Yuh. 16.33) ayrıca cezaevinde bulunan ve ölümle tehdit edilen Ulusların Elçisine “cesur ol Paul ”(Elçilerin İşleri 23.11) demişti.
Yaşadığımız yeni koronavirüs epidemisi, insanlar olarak ne kadar kırılgan olduğumuzu, korkunun ve umutsuzluğun ne kadar kolay egemen olduğunu, bilgimizin ve özgüvenimizin ne kadar zayıf göründüğünü ortaya çıkardı. Ayrıca ölümün hayatın nihai olayı olarak algılayıp ölümü unutmak ya da bastırmak “yöntemi” onunla başa çıkmanın asılız olduğunu gösterdi.
Ölümün yenilmez bir hakikat ve aşılmaz bir sınır olduğuna inandığımız takdirde, ekstrem (aşırı uç) durumlar, varlığımıza kararlılıkla hakim olamadığımızı kanıtlıyor. Sonsuzluk umudu olmadan insan gibi insan kalmak zordur. Bu umut tüm doktorların, hemşirelerin, gönüllülerin, bağışçıların, acı çeken kardeşlerini fedakarlık, sevgi ve özveri ruhuyla cömertçe destekleyen herkesin kalbinde yaşıyor. Bu tarif edilemez kriz içinde diriliş ve umut yayıyorlar. Onlar, kendi yaşamları risk altındayken, yaralara yağ ve şarap döken “Merhametli Samiriyeli”lerdir[2]; onlar hastaların Golgota’daki modern “Kireneliler”dır.[3]
Bu düşüncelerle, onurlu kardeşler ve Rab’de çok sevgili evlatlarım, tüm isimlerin üstünde yer alan Dirilmiş olan Rabbin ismini yüceltiyoruz, O ki kendi ışığından yaşam kaynağını veren ve evreni Diriliş’in ışığıyla aydınlatandır. Bizlere yaşamı ve dirilişi veren, ruhlarımızın ve bedenlerimizin doktoru olan O’na dua ediyoruz. Sevgi dolu şefkatiyle, insan ırkına değerli sağlığı armağan etmesi, adımlarımızı doğru yollara yönlendirmesi, bu dünyadaki bize bağışlamış olduğu özgürlük armağanını muhafaza etmesi, Baba’nın, Oğul’un ve Kutsal Ruh’un cennet krallığındaki mükemmelliğini önceden keşfetmemiz için yolumuzu aydınlatması için Tanrı’ya sonsuza dek yalvarıyoruz.
Mesih Dirildi!
Fener, Kutsal Paskalya 2020
† Konstantinopolis Başepiskopos’u Bartolomeos
Dirilen Rab’be Gönülden Minnetle
———————————————-
Kutsal Paskalya Bayramı gününde İncil ayininden sonra okunacaktır.
[1] Epitafios: İsa Mesih’i mezarda tasvir eden kumaş.
[2] Luka 10:25-37
[3] Matta 27:32