Şehit Azize Tatiani üzerine vaaz
(12 Ocak 2020 Pazar günü okunacak)
Bugün andığımız Azize Tatiani “diakonisa”lar sınıfına aittir. Kutsal İncillerden aldığımız bilgilere göre kötü ruhlardan ve hastalıklardan kurtulmuş olan bazı kadınlar İsa ve öğrencileriyle birlikte köy köy dolaşıyor ve kendi imkanlarıyla İsa’ya ve öğrencilerine hizmet ediyorlardı.(bkz Luka 8:3)
Misyonerlik ruhuyla donanmış istekli ve imanlı kadınlar çeşitli yöntemlerle Aziz Elçilere de destek verdiler. Mesela Elçi Pavlus Korent’teki Kenhere köyünün cemâati için Diyakonissa Fivi’yi görevlendirmişti. (atamıştı) Bu demek oluyor ki Hiristiyan toplulukların içinde bazı kadınların “diyakonisa’lar olarak atanıp hizmet vermeleri Elçilerin dönemine dayanıyor. İstanbul’daki Aya Sofia Kilisesi’nde 40 kişinin (bayan) diakonisa hizmet verdiği söyleniyor. Bunlardan biri, Altınağızlı Yuhanna’nın yardımcısı olarak bilinen İstanbul bölgesinde hizmet eden meşhur Diakonissa Olimpias idi.
Diakonisalar Kilise Topluluğunun misyonerlik ve insanseverlik işlerine bakmak amacıyla yöresel Episkopos tarafından atanırdı. Kadınların daha kolay bir şekilde yerine getirebilecekleri bazı özel görevler onlara verilirdi. Bayanların Vaftiz Törenlerinde Diakonisaların görevleri çok mühimdi.
Roma Episkopos’u tarafından, takdis edilmiş. Diakonisalar sınıfına ait olan Azize Tatiani, Roma Kilisesi’ne hizmet ediyordu. Diakonisa Tatiani, asil bir ailenin kızı olarak 3.yy.’ın başlarında Roma’da dünyaya geldi. Babası üç kez Roma İmparatorunun Yüksek Görevlisi olarak atanmıştı. Dolayısıyla Tatiani ailesinin ona sağladığı zenginlik ve hürmet içinde yetiştirilmisti fakat bu tarz yaşamadan memnun değildi.
Mesih’i RAB’i olarak tanıdıktan sonra, Elçi Pavlus misali, tüm mal varlığını ve insalar tarafından gördüğü hürmeti önemsiz ve lüzümsüz saydı. Rabbi İsa Mesih’i tanımanın üstün değeri yanında her şeyi zarar, ve gereksiz gördü .(bkz.Filipilere 3:8-9) Bu nedenle tüm hayatını Mesih’e ve Kilisesine adadı.
Mesih’in Diakonisası olarak ne kadar büyük bir istekle çalıştığını tahmin edebiliriz. Şüphesiz kendi olanaklarıyla fakir insanlara, yetim çocuklara ve birçok dertli insana yardım ediyordu.
Roma’nın yüksek sosyal sınıflarına ait olan bir çok putperesti bile kendi sözleri ve örneğiyle Mesih’e çekti. Bir yandan asil bir aileden gelmesi, öte yandan örnek sayılacak hiristiyan yaşam tarzı ve büyük bir istekle görevlerini yerine getirmesi Diakonisa Tatiani’nin hiristiyanlar arasında ün kazanmasının nedeni oldu.
Ama ne var ki, Diakonisanın faaliyetleri sonucu, birçok insanın hristiyan olup Roma’nın tanrılarına kurban sunmamaları, putperestleri rahatsız etti. Bu sebeple İmparator Seviros tarafından hiristiyanlara karşı zulüm ilan edildiğinde, yasak din olan hiristiyanlık propagandası yapıyor gerekçesiyle Tatiani’yi İmparatora şikayet ettiler.
İmparator, kendi itibarını kullanarak onu huzuruna çağırıp atalarının dinine geri dönmesi konusunda Tatiani’yi ikna etmeye çalıştı. Hatta onu yanına aldı ve bir Tapınağa götürdü. Orada, Azize, içtenlikle Mesih’e dua ettikten sonra putperestlerin tahta heykellerini sarsarak yerle bir etti.
Bunun üzerine işkenceler başladı. Demir “tırnaklar”la ona vurup göz kapaklarını yırttılar. Devamında onu asıp kafasını traş ettiler. Ateşe attılar ama hiç bir zarar görmedi. Ardından Azizeyi aç vahşi hayvanların yanına götürdüler ama onlar ona dukunamadılar. Sonunda putperestler şehidin itibarlı kafasını kestiler ve böylece Azize izzet taçını taşıyarak efendisinin şenliğine katıldı.
Devlet Kanunlarının hiristiyanları ölümle cezalandırdıkları bir dönemde, Roma’nın yüksek rütbeli bir eşrafın kızı olan Tatiani, sadece vaftiz olup hiristiyanca yaşamanın riskini almakla kalmayıp Kilise Topluluğunun içinde resmi bir görev üstlenmeye de cesaret etti. Hayatı tehlikede olduğu halde, o aşikare hareket ediyordu. Mesih’e yönelik duyduğu yoğun sevgisinden dolayı her şeyi göze almıştı. Elçi Pavlus’un yazdığı gibi “Mesih’in sevgisinden bizi kim ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı?” (Romalılara 8:35) “Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka herhangi bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa’da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetmeyecektir.” (Romalılar 8:38-39)
Sevgili kardeşlerim ve kızkardeşlerim, Şehit Tatiani’nin Mesih’e özgü hissettiği coşkulu sevgiyle bizim kalplerimiz de yanıp tutuşsun. Tanrı’dan uzak olan kişilerin ve başka şeylerin Mesih’le aramızdaki sevgi bağını etkilemelerine izin vermeyelim. Ayrıca ölüm tehlikesi altında olmasına rağmen Kilise’ye hizmet eden Azize Diakonisa Tatiani’nin azmi, bize de ilham olsun. Biz de tanrısal istek, alçakgünüllülük ve saygıyla, kendimizi düşünmeyip, Kilisemizin Büyüklerinin talimatlarına uyarak Kilisemiz’in ihtayaçlarına göre hizmetlerimizi sunalım.