Aziz Makkabiler ve Anneleri Solomoni Hakkında Vaaz
Yedi Makkabi kardeşlerin, onların Anneleri Solomoni’nin ve Öğretmenleri Eleazar’ın şehitlikleri okuyan herkesi oldukça şaşırtıyor. Kilisemiz onları 1 Ağustos’da anıyor. Şehadetleri İle ilgili ayetler Eski Antlaşma’nın 2.Makkabiler Kitabı’nda 6:18’den 7:40’a kadar ve daha ayrıntılı şekilde 4.Makabiler Kitabı’nın 5-18 bölümlerinde anlatılmaktadır.
Mesih’ten iki yüzyıl önce yaşamış olmalarına rağmen gerçek Allah’a olan inançları Kilisemiz’in Aziz Pederleri’nin ve öğretmenlerinin hayranlığını kazanmıştır. Aziz Amvrosios, Aziz Vasilios, Aziz İlahiyatçi Grigorios, Aziz Altın Ağızlı Yuhanna gibi bir çok aziz peder, onlar için övgü ilahileri yazmıştır.
Makabi diye adlandırılmalarının sebebi işgalden sonra Kudüs’de hakiki Allah’a inanmaya devam eden ve putperestlerin Süleyman’ın Tapınağı’na verdikleri zararlara engel olmaya çalışan Yahudiler’in grubuna ait olmalarıdır. Ayrıca ülkelerinin işgalcilerden kurtulması için de mücadele ediyorlardı.
M.Ö. 173’te, İsrail, Suriye kralı IV Antiohos’un egemenliğindeydi. Bu kral kendisini Zeus’un beden almış hali olarak görüyordu ve kendisine tabii olan vatandaşlarının kendisine tapmalarını bekliyordu. Ve Yahudiler yalnızca Bir Allah’a inandıkları için onları çeşitli işkencelerle inançlarından döndürmeye ve Musa’nın Yasası’ndan saptırmaya çalışıyordu. İnançlarını değiştiklerini kanıtlamaları için Musa’nın Yasası’na aykırı olan domuz etini yemeye zorluyordu.
Kudüs’teki Mabet’in ruhbanı olan Eleazar’ı, (Solomoni çocuklarının eğitimini ona devretmişti) Solomoni’yi ve onun yedi çocuğunu tutukladılar. Tabii ki bu Aziz şehitlerin yaşadığı işkenceleri, cesaretlerini ve sarsılmaz imanlarını sözlerle anlatmak mümkün değil.
İlk olarak öğretmenleri Eleazar şehit oldu. Kendisi Bir ve Hakiki Allah’a olan sevgisi ve imanı araçılığıyla öğrencilerine öğrettiklerini bizzat uygulayarak tasdik etmiş oldu. Ardından da çocuklar şehit edildi. Büyükten başlayıp en küçüğe doğru sırayla öldürüldüler. Tüm çocuklar, öğretmenlerinin yüzünü ak çıkardılar. Ortak güvenliği krala karşı olan sözleriydi: “Sen ey kötü ve zavallı insan, bizden bu geçici hayatı alıyorsun, lakin dünyanın kralı olan Allah, O’nun yasalarına sadakatten ötürü ölen bizleri diriltecek, ebedi hayatta tekrar yaşamamız için”. (Makkabiler 7:9)
Kendi aralarında yedi kardeş birbirlerini şu sözlerle destekliyorlardı: “Bizler geceleyin çölde ateş sütununun ve gündüz bulutun yol gösterdiği halkın çocuklarıyız, kendilerini kovalayan düşmandan kurtulmaları için denizin ikiye ayrılıp onlara yol verdiği halkın çocukları, kendilerini beslemek için gökten Man’ın indiği halkın çocukları.Zorbanın tehditlerinden korkmayacağız. Ölümümüzle ebedi hayatı kazanacağız. Aramızdan hiçbiri bu hayata bağlı ve korkak görünmesin.”
Aziz İlahiyatçı Grigorios, bu yedi çocuğun kahramanlığına değinerek şöyle diyor: “İşte cesur ve koca yürekli çocuklar! Asil annenin asil evlatları! Hakikatin onurlu mücadelecileri!”
Peki bu cesur çocukların anneleri, evlatlarının bir bir öldürüldüğünü izlerken nasıl bir duruş sergiledi? Kalbinin acısını bastırdı ve çocuklarının Hakiki Allah’a sadık kalmaları için onları cesaretlendirdi. İşkencelerin sertliğinden korkmamaları için onlara şöyle diyordu: “Az kaldı, birazdan galip çıkacağız”. Çocuklarından hiçbiri Gerçek Allah’ı inkar etmemesi için olan endişesi anne yüreğinin acısını bastırıyordu. Azize Solomoni’nin bu cesur duruşundan etkilenen Aziz İlahiyatçı Grigorios şöyle haykırıyor: “Ey kadın bedenindeki erkek ruhu! Ey büyük yürekli ve başarılı anne! Çocuklarını kendi istekleriyle Allah’a emanet etti ve Allah onları yanına alana kadar onlarla ilgilendi!”
Sonunda kahraman anne de şehit oldu. Azize Solomoni’nin kutsal bedeni İstanbul’daki Ekümenik Patrikhane’nin kilisesinin sağ kısmında büyük bir lahit içinde muhafaza edilmektedir.
Sevgili kardeşlerim, Aziz Şehitler hepimiz için çok iyi birer örnek olarak karşımızda duruyorlar. Ruhbanlar olarak Eleazar’a benzemeye çalışmalıyız. Kendisi örneğiyle manevi çocuklarına Gerçek Allah’a karşı sevgiyi ve imanı aşıladı.
Anneler, anne olan Azize Solomoni’yi örnek almalı, çocuklarının yalnızca zihinsel ve bedensel gelişimleriyle değil aynı zamanda da kendileri ilk örnek olarak, maneviyatları ile ilgilenmelidir.Çocuklarını küçük yaştan manevi pederle tanıştırmalılar ki onlara manevi hayatlarında rehberlik edebilsin ve yaşları ilerledikçe içindeki Allah sevgisi, bilgisi, imanı git gide artsın.
Çocuklar ve gençler de cesur Makabi kardeşlerin kahramanlık ruhundan ve cesaretinden ilham almalılar. Günümüzde sürekli karşılarına çıkan ve onları Allah’tan uzaklaştırmaya çalışan türlü baskı ve ayartmalara boyun eğmesinler, çağımızın sahte putlarına köle olmasınlar. Nasıl ki bedensel idmanlar yapıyorlar aynı şekilde de manevi olarak da günahlar karşısında idman yapıp mücadele etsinler. İşte bu şekilde, temiz ve saf olarak, manevi teçhizatla hayat denizinde açılabilsinler, daima Mesih’i kaptan olarak dinleyerek, öyle ki onları son duraklarına başarılı şekilde ulaştırabilsin.