Çünkü biz yaşayan Tanrı’nın tapınağıyız
(2. Korintliler 6:16).
Bugünkü havarisel okumada Havari Pavlus, varlığının iç derinliğini düşünen, orada ilahi kökenini ve akrabalığını merak eden insana yardım ediyor. Korintlilere her imanlının Mesih’in Bedeninin üyesi Tanrı’nın tapınağı olduğunu yazıyor.
Bundan dolayı, imanlıların, tövbe ruhu, uyanıklık ve sevgi ile Tanrı’nın tapınağının inşasını önemsemelerinde fayda var. Yani, Tanrı tapınağının, Tanrı’nın insanla buluştuğu ruhsal mekanın aslında insanın kalbi olduğunun bilincinde olan Hristiyanlar, kalplerinin arınması, kutsanması ve aydınlanması için her çalışma ve gayretin karşılığını vermeliler.
Pavlus’un bu görüşü yani İnsanın Tanrı’nın tapınağına dönüşmesi otomatik bir biçimde gerçekleşmez. İmanlının Tanrı’nın tapınağına yükselmesinin temel önkoşulu Vaftiz ve Meshetme gizemleri aracılığıyla aldığı lütufların aktif hale gelmesi ve değerlendirilmesidir. Ve bu, O’nun varlığının Tanrı’ya bağlılık noktasıyla, imanlının kendisinin gizemli bir sunak olduğu duygusuyla, “yaşayan kurban, kutsal, Tanrı için makul” bir kurban olarak kendisini sunduğu duygusuyla hareket ettiği anlamına gelir (Romalılar 12:1). Kutsal Efharistiya’ya bilinçli katılımıyla Mesih ile tek ve aynı beden olduğu inancını taşıyarak, dua ve ruhsal mücadele aracılığıyla, ruhun kapısını orada duran ve nezaketle bekleyen Mesih’e açtığına dair inancı olmalı (Vahiy 3:20). “Aralarında oturacağım, aralarında yürüyeceğim.”
Sonra Pavlus, Tanrı’nın dünyada ve tarihte varlığını vaat ettiği Eski Ahit’e geri döner. “Aralarında oturacağım, aralarında yürüyeceğim. Onların Tanrısı olacağım, onlar da benim halkım olacak.” Musa ve Hezekiel peygamberler burada Tanrı’nın insan yüreğinde ikamet ettiğinden söz ederler. Bu, Mesih’in insan bedeni alması, kurban edilmesi ve Dirilişi ile Kilise tarafından deneyimlenen harikulade bir olaydır.
Tanrı, vaatlerine her zaman sadık kalır. Ama insanın yanıtı nedir? Gerçek Tanrı’nın meskeni olmayı, ilahi evlat edinme armağanıyla kendisine sunulan akrabalığı, yakınlık ile onurlandırılmayı istiyor mu?
İmanlıların iç bölünmesi
Hemen sonraki ayette Peygamber Yeşeya’dan alıntı yapan Aziz Pavlus şu sözleri kullanır: “Çekilin, çekilin, oradan çıkın, Murdara dokunmayın. Oradan çıkıp temizlenin, Ey Rabbe tapınma araçlarını taşıyan sizler!” (Yeşeya 52:11).
Havari Pavlus, Korint Hristiyanlarının çelişkili bir ikilik tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını fark eder. Rabbe olan sevgi ve inançları tam değildi. Bu da onların putperest alışkanlıkların ve günahkar durumların etkisini kabul etmelerinden görünüyor, belli oluyordu. Burada Hristiyanın, eski formuna olduğu kadar putperestliğin yeni biçimine ve elbette günahlar karşısındaki tutumu ele alınıyor.
Örneğin, insanın teknolojik ürünlere köleleşmesi, onun modern kültürün putperestliğine eğilim gösterdiğine işaret olamaz mı? Buna ilaveten önlenemez ölümcül sonuçlara sebep olan şehvet, komşunun sömürülmesi, şiddetin ve suçun yükselmesi, savaşlar, barış ortamının, adaletin, sevginin yok edilmesi … Bütün bunlar, insan zihnini karartan, yaşayan Tanrı’ya tapınmak yerine önceliği bencilliğe ve kibire veren putlara tapınmayı tercih etmekten kaynaklanmaktadır.
Tanrı Kuşanan Aziz Ignatius, Efesliler’e Mektubunda şöyle der: “Hiçbir şey Rab’bin dikkatinden kaçmaz, hatta en gizli düşüncelerimiz bile O’na yakındır. O’nun tapınakları olmak ve Tanrımız, ruhumuzun tapınağının içinde olması için her şeyi O içimizde ikamet ediyormuş gibi yapalım. Amin!
Arhimandrit N. K. Foni Kiriou (Rabbin Sesi) 5 numaralı broşüründen alıntılanarak tercüme edilmiştir. 27 Ocak 2023