/ Pazar Vaazlarι / Çünkü Mesih’in kendisi barışıklığımızdır(Efes.2:14)

Çünkü Mesih’in kendisi barışıklığımızdır(Efes.2:14)

Günümüzün elçisel okumasının merkezi noktası, Mesih’in dünyaya sunduğu barıştır. Bu barışı insan zihni tasavvur edemez. Pavlus’un başka bir mektubunda yazdığı gibi “her kavrayışın çok üstündedir” (Filipililer 4:7). Bunun nedeni ise, bunun yalnızca sosyal yaşam için barışçıl bir çerçeve veya halklar arasında uyumlu bir arada yaşama talebiyle, dünyevi statükolar ve insan başarıları üzerine kurulu bir şeyle ilgili olmamasıdır.

Mesih’in kendisi, Tanrı’nın barışının ve uzlaşmasının kişileşmiş halidir. İnsanı Tanrı’yla, kendisiyle ve komşularıyla uzlaşmaya yönlendirmek isteyen Kişidir. İskenderiyeli Aziz  Kirillos’un dediği gibi: “Hem birbirimizle hem Mesih’le Bir bedeniz çünkü bu birliğin bağı Mesih kendisidir”

Mesih’in barışının takdimi

Elçi Pavlus, Mesih’in, çarmıhtaki ölümüyle, birbirine zıt iki dünyayı, Yahudiler ve Yahudi olmayanlar arasında düşmanlığa neden olan ve onları ayıran bir duvarı yıktığını, onları tek bir bedende birleştirdiğini ve Tanrı ile barıştırdığını söylüyor. Başkalarına karşı düşmanlığa, bölünmeye, üstünlük duygusuna neden olan saikin, insanların hayatındaki tüm günah ve kötülüklerin kökü olan bencillik olduğu göz önüne alındığında, bu, her çağda Mesih’in işidir.

Ancak Mesih alçakgönüllülüğü ve esenliğiyle, günahın gücünü, yani insanın kendi içinde ve insanlar arasında şiddete ve çatışmalara yol açan ağır kafa karışıklığının gücünün üstesinden gelir. Çünkü günah, varoluşun uyumlu işleyişini bozarak çeşitli güçler arasında uyumsuzluğa ve karşıtlığa neden olur. Bu durumun üstesinden gelinmesi, insanın iç dünyamızı sakinleştiren Mesih’in sevgisini kabul etmesiyle sağlanır. O zaman insan galip gelmek ve kendini öne sürmek için diğerine karşı çıkmaktan vazgeçer. Mesih’in sevgisi ve barışının gücüyle çürümenin ve ölümün ortadan kaldırılışını önceden deneyimliyor.

Huzuru bulmak

Kusursuz Tanrı ve kusursuz İnsan olan Mesih’in kişiliğinde insan gerçek huzuru bulur. Onu Tanrı’nın dışında bulma mücadelesi çoğu zaman insanı hayal kırıklığına uğratır çünkü dünya barışı sınırlı ve kırılgandır, sürdürülmesi ise istikrarsız ve basmakalıptır. Güç yasasının egemenliği, egoizm ve bencillik, özgürlüğün, adaletin, hakikatin ve sevginin yokluğu nedeniyle travmaya uğrar.

Aziz Grigorios Palamas, Tanrı kendimiz ve komşularımızla ilişkide barışın nasıl gerçekleştiğine değinerek, Tanrı’yı ​​memnun eden şeyi yaparak onunla barışmaya teşvik ediyor. Yani O’nun kutsal iradesine göre, sağduyulu, sevgiyle, tövbeyle, duayla yaşamak. Devamında dünyevi aklımızı ve bencilliğimizi Kutsal Ruh’a ve Tanrı’nın Sözü’ne tabi kılarak, vicdanımıza, düşüncelerimizin paklığına dikkat ederek kendimizle barışmamızı tavsiye ediyor. Son olarak, bize bağlı olduğu kadarıyla diğer insanlarla barışmamızı, tıpkı Mesih’in sahip olduğu ve herkese gösterdiği sevgisi gibi gerçek sevgiye, anlayışa, bağışlamaya ve yüce gönüllülüğe sahip olmamızı ister.

Barışın edinilmesine yönelik çalışma

Barış, yalnızca çeşitli biçimlerdeki çatışmaların ve anlaşmazlıkların giderilmesi değil, öncelikle Mesih’in yaşamlarımızda varlığından oluşan manevi bir durumdur. Elbette barış, daima yaşanan bir durum olarak yalnızca Tanrı’nın Krallığında mevcuttur. Ancak, Tanrı’nın Krallığı bu yaşamdan başladığı ve içimizde olduğu gibi Tanrı’nın esenliği de bu şekildedir, nitekim Tanrı’nın esenliği takdim edilmiş ama yine de arzu edilen, mevcut ama yine de beklenen bir durumdur.

İncil’e göre yaşamanın meyvesi ve Tanrı’nın armağanı olarak bize sunulan esenlik bağıyla, Mesih sayesinde herkesle uzlaşmayı deneyimleyelim ve şimdiden Cennetin sonsuzluğunu tadalım.

 

Arhimandrit N. K. Foni Kiriou (Rabbin Sesi) 47 no’lu broşüründen alıntılanarak tercüme edilmiştir. 19 Kasım 2023

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çünkü Mesih’in kendisi barışıklığımızdır(Efes.2:14)