Tanrı’nın kuralları
(8.8.2021)
Kilisenin Kutsal Αyinleri’nde Tanrı’dan taleplerimizden biri bize O’nun “kurallarını” öğretmesidir. Tanrı’nın “kuralları” terimiyle ilk olarak Eski ve Yeni Ahit’te karşılaşırız. Örneğin Luka İncili’nin (1,6) başında şöyle yazar: “Zekeriya ve Elizabet, Rab’bin tüm buyruk ve kurallarını eksiksizce uyarlardı.” Nitekim, Ortodoks Kilisesi, ortak ibadetlerinde kullandığı sözlerin zengin anlamlarını İncil’den aldığı için, doğal olarak, Tanrı’nın “kuralları” terimini de aldı. Her gün Sabah Ayini (Orthros), Akşam Duası (Esperinos) ve Gece Ayini’nde (Apodeipno) şu niyazı tekrarlarız: “Mübâreksin, ya Rab, bana kurallarını öğret.” 118/119. Mezmurun 12. ayetidir. Aynı ayet Pazar sabahı okunan Diriliş ilahileri ve Vefat etmiş olanların anıldığı Cumartesi günlerine mahsus ilahilerde de okunur.
Özellikle Orthros’un sonunda her gün okunan Büyük İzzet Duası’nda Rab’bin kurallarına dair taleb üç kez tekrarlanır:
Kilise, Tanrı’nın “kuralları”na bu kadar çok önem verdiğinde ve Tanrı’dan her gün onları bize öğretmesi, bizi onlarla koordine etmesi ve O’nun kurallarıyla bizi aydınlatması için yalvarması, aslında Tanrı’nın kurallarının bilgisi ve onlara karşı saygının bizim için çok çok önemli olduğunun kanıtıdır. Bu noktada şöyle bir soru gelir akıllara: Biz, Tanrı’nın kurallarının ne olduğunu biliyor muyuz?
“Kurallar” kelimesiyle, zamanımızın birçok “insan hakları” mücadelesi, işçi sınıfının ve diğer tüm insan sınıflarının haklarını talep eden mücadeleler hatta kanlı devrimler bile akıllara gelebilir. Bununla aslında, hukuken dokunulmaz olduğunu düşündükleri bireysel ve kolektif çıkarlarından mahrum olmadıklarını iddia ediyorlar!
Bu tür haklarla, Tanrı’nın kurallarının hiçbir ilgisi yoktur. Tanrı için biz teolojik dilde “dokunulmazdır” diyoruz, yani hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. O her şeye sahiptir ve hiç kimse Tanrı’dan en ufak bir şeyi mahrum edemez. Bu nedenle Tanrı, kurallarını /haklarını insandan talep etmez. Aksine, bütünüyle sevgi olduğu için, ihtiyacı olan her şeyi insana sunar ve insandan karşılığına ihtiyaç duymaz. Ve basitçe söylemek gerekirse: Tanrı’nın çıkarları yoktur! O halde Tanrı’nın kuralları/hakkları nelerdir?
İncil’de “Tanrı’nın kuralları” terimi çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır. Örneğin. Romalılar 1:32’de “Tanrı’nın kuralı”, Tanrı’nın yasa biçiminde doğru olarak belirlediği şeydir (Rom 2:26). Ayet 5:16’da Tanrı’nın kuralı, Tanrı’nın insanı haklı çıkardığı kararı anlamına gelir. 118/119. Mezmurun 33.ayetinde “Kurallarını nasıl izleyeceğimi öğret bana ya Rab”, kural kelimesi Tanrı’nın emirlerini ifade eder. Allah’ın emirleri Allah’ın iradesini ifade eder. Allah’ın iradesi de adalet ve hakikattır.
Başka ayrıntılar üzerinde zaman kaybetmemek adına şunu söyleyebiliriz: Tanrı’nın kararları ve buyrukları olarak Tanrı’nın açık tanıklıklarıyla yani İncil ve Kutsal Gelenek ile bize ulaşan Tanrı kuralları, Tanrı’nın iradesinin Tanrı’nın sözüyle ifadesidir.
Genellikle, biz insanlar “emir” kelimesini duyduğumuzda, tedirgin oluruz. Biri bize emir verdiğinde bizi küçük düşürdüğünü düşünürüz, bu yüzden de tepki veririz ve emirlere uymamanın bir yolunu bulmaya çalışırız. Fakat aynı zamanda emirleri çiğnemiş olmanın sonuçlarından da kaçmaya çalışırız. Ancak, şunu anlamamız lazım: Tanrı’nın bize verdiği emirler yalnızca bizim iyiliğimiz içindir. Bizim onlara uymamız veya ihlal etmemiz, Tanrı için bir şey değiştirmez, zira dogmatik öğretide nitelendirildiği gibi Ο “ihtirassızdır”.
Tanrı’nın emirlerini ihlal etmek bize zarar verir. Tanrı’nın emirleri, makineyi düzgün bir şekilde çalıştırmak için inşaat şirketi tarafından bize verilen elektronik bir cihazın kullanım talimatları gibidir. Bu talimatları ihlal edersek, makineyi yok edebiliriz, hatta yanlış kullanımdan dolayı yaralanabiliriz. Bir araba satın alırken, talimatları içeren bir broşür de alıyoruz. Bu broşürde arabanın ne tür bir yakıtla çalıştığı yazar. Eğer arabanın motoru dizel ise ve biz onu görmezden gelip benzin koyarsak, motoru çalıştırdığımız anda araba alev alabilir ve hem araba hem biz yanabiliriz.
Yaradan’ın insanı psikosomatik bir varlık olarak yarattığı standartları görmezden gelen insanın başına gelen şey budur. Tam olarak nasıl hareket etmemiz gerektiğini bilmek, beden ve ruh sağlığımızı korumak, nihai hedefimize güvenli ve başarılı bir şekilde varmak bizim yararımızadır. Tanrı bize kendileriyle yaşamamız için temel talimatlar – “kurallar-emirler” – verdi. Ancak günlük yaşamda bizi sersemleten birçok sorunla karşı karşıyayız ve bunlarla nasıl başa çıkacağımızı bilmiyoruz. Çözümü Tanrı’dan uzakta tek başımıza kendi küçücük aklımızla aramayalım.
Sevgili kardeşlerim, her an, Her Şeye Gücü Yeten ve Yardımsever Rabbimiz olan Tanrı’ya güvenerek sığınıp yalvaralım:
-Bizden her durumda nasıl davranmamızı istediğini öğretmesi için.
-Bize her sorunu doğru değerlendirmek ve benzer şekilde çözümünü aramak adına basiret vermesi için.
– İsa Mesih’in bizi beklediği yerde doğru bir şekilde bitirmek ve bize kazananın tacını vermesi adına, hayatımızın gidişatını aydınlatması için.
Pisidia Metropoliti Sotirios Trampas